-filmi izlemeyenler okumasın (dikkat spoiler demek istemedim
)
filmin sonunun "tam" olmadığı konusunda ısrarcıyım. çünkü "verilmek istenen mesaj" belirgin değil. veya ben anlayamadım, sorayım:
filmin tezi, vermek istediği mesaj ne? kendini fazla dine kaptırma, delirirsin mi? yoksa erkan can'ın kosovalı çocuğa vurduktan sonraki monoloğundan yola çıkıp "ne kadar iyi bir insan olmak istersen iste günahsız yaşayamazsın" mı? veya dünyevi işlerle din yürümez mi? veya başka bir şey mi? bana göre aralarından ilki en belirgin tez gibi gözüküyor ve filmin ana fikrinin o olduğunu var sayıyorum. o zaman da film doruk noktasında yani erkan can'ın delirmesiyle aniden bitiyor ki bence bu filmin bir eksisi, hangi film tam zirve noktasında biter? ana tezi göker gibi "dünya zenginliğinin manevi hayatına verdiği yıkım, ikisinin birbiriyle çelişkisi" düşünen veya hayır başka diyen de gayet çıkabilir, çünkü dediğim gibi, filmin belirli öne çıkan bir ana tezi yok bana göre
diyelim ki tezden daha çok film yaşanan dramın büyüklüğünü ele almak istedi (ki ilk planda eleştirisel olması ihtimalini direk es geçiyorum, herkes filmin objektif olma namına suya sabuna olabildiğince az dokunmaya çalıştığını görmüştür). o zaman da karşıma cevaplanmamış bir sürü soru çıkıyor. erkan can neden sürekli rüyasında sevişiyor? neden en son rüyasından iyice rahatsız oluyor? neden rüyasını hoca efendiyle paylaşamadığı için bunalımı abartı derece büyüyor? bu soruların cevabı "o şundan, bu da bundan" gibi basit gözükebilir ama hepsini aslında kendimizce verebiliriz, cevabı film belirgin olarak söylemiyor bize. bu tablodan yola çıkarak karakterin daha önce yaşadığı bir travma olduğu bariz fakat hiç bir şeyden bahsedilmiyor. tabi bunları dramın ön planda olduğu bir final yapılmak isteniyorsa eksi olarak gösterebilirim. ama yine de bilinçaltı sahneleri sinematografik olarak filmin akışına uymamış.
bu sebepten sonu bence aceleye gelmiş. çok çok iyi bir film olabilecekken iyi olmuş bir film takva.